3/23/2013

Çetin Altan

"İnsan yazar olmak istemez, kendiliğinden yazar olur. O beş yaşınızda içinizdedir. Mozart sonradan mı öğrendi?"

"Osmanlı’da roman geleneği yoktu. 1928’e kadar kendi alfabesi yoktu bu ulusun. Tam 300 yıl matbaayı reddetmiştir Osmanlı. Şimdi Türkiye’de 7250 kişiye bir kitap düşüyor, 45 milyon elini gazeteye bile sürmüyor. Bu çerçeveyi gördükten sonra yazar olmak isteyen kime hitap etmek istiyor?"

"Bilim ve estetiğin kanatlarını çıkararak yazar olunur. Bilimi öğrenme merakı yoksa, hiçbir şeyi merak etmezse yazar olamaz insan. Türkiye’nin sorunu üretim biçimiyle ilgili. Yazılı olmayan konuşma dolandırmaya açıktır, belgesiz dolandırma. Çocuklara sor, yazar değil polis olmak ister. Niye? Emir vererek yaşamaya alışmış çünkü. Bu emir yapısını kıramamış, Ortaçağ’ı aşamamış, tarım ekonomisinden endüstri ve bilgi toplumuna geçememiştir Türkiye."

"Yazı amaç mı araç mı? Türkler iyi para kazanmak ve ün istiyor. Ben de varım diyecek. Halbuki orkestra şefinin o işi yaparkenki doyumu her şeyin üstündedir. Kâğıttan kayık yüzdürüp ben amiralim diye bağırmaya benziyor bu. Yazıyı amaç da araç da yapan insandır. Yazı daha iyi yaşamanın aracı olamaz, olursa o kötü yazı olur. Ankara’yı methedersin beş on kuruş verirler. O yazı zamana ve mesafeye dayanmaz."

"Zamana dayanan bir kriterden geçer yazı. Zamana, mekâna ve mesafeye dayanmalıdır."

"Hayatın ve yazının bir bedeli vardır. Bir koşucu o yarışı herkesten beş saniye önce koşmak için yıllarca çalışır. Biz bedel ödemek istemeyiz ama ödenmesi gerekir, kestirmeden olmaz. O bedel yazıyı yazanın acılarının toplamıdır, başkalarının acıları değildir. Bazen sonuca da varılmaz. o bedel anlatılmaz, yazıya layık olmaya çalışırken kendini yavaş yavaş ödetir."

"Edebiyat bir anlatım sanatıdır. Gözlemlerle övgülenir. Harfler aracıdır. Bu sanatı yaparken ona bir artı getirmek zorundasın. İyi yazar şiir bilip şiir sevendir."

"İnsanın içi kozmostur. Ressam ya da müzisyen senin sezip de anlatamadığın şeyleri anlattığı için o eseri seversin. O yüzden okuyucu da yazının bir parçasıdır."

"Çocukluğunda beğenilmemiş kişiler çoğunlukla sanatçı olur. Amaç ilgidir. Mutlu ve başarılı olmak aynı yoldan geçmez. Ya mutlu ya da başarılı olursun. Mutlu adam neden kendini beğendirmeye çalışsın?"

"Klasikleri bileceksin. 17. yy Fransız klasikleri, Yunan klasikleri insanlığın ortak lezzetini yakalamışlardır. Bunu ıskalıyorsan neyi kaybettiğinin farkında değilsin."

"Burada doğdun ama dünyada yaşıyorsun. Onun parçası haline gelmen lazım. Dünya edebiyatıyla haşır neşir olmak lazım."

"Victor Hugo 20 bin kelime, Shakespeare 40 bin kelimeyle yazar. Parlamento da halk da 400 kelimeyle konuşur burada. Gazeteler 800 kelimeyle çıkar. Sen 7 bin kelimeyle yazdın mı anlaşılmaz hale gelirsin. Ama Türkçe’de 45 bin kelime var. İngilizce’de 120 bin kelime. Türkçe bu gidişle 100 yıl içinde silinmeye mahkûm bir dil. Bunları bilmezsen, avutursun kendini yazarken."

"Bunların hiçbiri yazar olmaya yetmez. Yaşar Kemal bunları bilmez belki ama folkloru en iyi yazan adamdır. Çiçek de botanik bilmez ama ne güzel açar, değil mi? Yazar edebiyat hocası değildir, yaratıcılık başka bir güç."

"Yalnız yazıdan para kazanan kaç adam var türkiye’de? İşin içine girince görürsün neyin ne olduğunu. Sonra bekle teyzenin mirasını."

"Sanat, düşünce ve bilimle gelişir insan. Laboratuardan geçiremediği bir konuyu, zihin ve estetikten geçirmeli sanatçı. İnsanlığın merakı sanat, düşünce ve bilimdir. Tabii ki bir de klasik müzik. Bunlara meraklı değilsen, hazineden geçiniyorsun, mesleğinin evrensel boyutu yoksa, olmaz."

"Başka yazarların hayatını incelemiş adamdan çıkar yazar. Sen kimseyi merak etmezsen kimse de seni merak etmez. Ama kendinin merak edilmesini istersen, böyle de denklem olmaz. Senle ilgilenilmeli, ilgilenilmezse yazar olmazsın."

"Bir yazar gelmek istediği yere geldiği zaman artık gitme zamanıdır. Bugün iyi günümdeyim. işte anlatıyorum; sesler duyarım. Bazen çığlık çığlığa, bazen fısıltıyla bir şeyler anlatıp dururlar. Duymazlığa gelsem de bazıları inat eder, sesime karışır. Sonra da bir öykü,bir şiir veya roman olarak karşıma çıkarlar. Tıpkı bu okuduklarınız gibi... Görüyorsunuz işte her ses bir ezgi."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder